Refleks Nedir? Doğuştan ve Sonradan Kazanılan Refleksler

Refleks, vücudun dışarıdan gelen bir uyarıya karşı ani ve istemsiz olarak verdiği tepkidir. Bu uyarılar genellikle ses, ışık, sıcaklık, temas gibi çevresel etmenlerdir. Refleksler, sinir sistemi tarafından kontrol edilen otomatik tepkilerdir ve hayatta kalmamız için oldukça önemlidir.

Refleksin oluşması için reseptör, duyu siniri, merkez (genellikle omurilik veya beyin), motor sinir ve efektör organ (kas veya bez) gerekir. Bu yapılar birlikte çalışarak refleks hareketini oluşturur ve bu yapılar bütününe refleks arkı denir.

 

Refleks Nasıl Oluşur?

Bir uyarıcı sinir sistemi tarafından algılandığında, bu uyarı önce reseptör tarafından alınır, duyu sinirleri aracılığıyla omuriliğe veya beyne iletilir. Tepki motor sinirlerle efektör organlara iletilir ve istemsiz bir hareket meydana gelir. Reflekslerin çoğu omurilik tarafından yönetilir, bu sayede beyin devreye girmeden çok hızlı bir tepki verilir.

 

Refleksler Kaça Ayrılır?

Refleksler ikiye ayrılır:

  1. Doğuştan Gelen (Kalıtsal) Refleksler

Bu refleksler doğumla birlikte vardır, öğrenilmezler ve tüm insanlarda ortaktır. Genetik olarak nesilden nesile aktarılırlar. Çoğunluğu omurilik kontrolündedir. Bazıları ise beyin sapı ya da orta beyin tarafından yönetilir.

Doğuştan Gelen Reflekslere Örnekler:

  • Göz kapağının refleks olarak kapanması
  • Bebeklerde emme refleksi
  • Yüksek seste irkilme
  • Sıcak bir cisme dokununca elin çekilmesi
  • Göz bebeğinin ışığa göre küçülüp büyümesi
  • Hapşırma, öksürme, yutkunma
  • Diz kapağına vurulduğunda bacağın hareket etmesi
  • Ağıza alınan lokmanın çiğnenip yutulması

Bu refleksler hayatta kalma açısından kritiktir. Örneğin, sıcak bir cisme dokunduğumuzda elimizi hızla çekmemiz, vücuda zarar gelmesini engeller.

 

  1. Sonradan Kazanılan (Şartlı) Refleksler

Bu refleksler doğuştan değil, yaşam süresince öğrenme yoluyla kazanılır. İlk etapta beynin bilinçli kontrolü altındadır, ancak tekrarla otomatikleşir ve omurilik devralır. Kişiden kişiye değişiklik gösterir.

Sonradan Kazanılan Reflekslere Örnekler:

  • Bisiklet sürmeyi öğrenmek
  • Yüzme, dans etme
  • Araba kullanmak
  • Limon görünce ağzın sulanması
  • Örgü örmek
  • Müzikle eğitilen sirk hayvanlarının komutlara tepki vermesi

İlk öğrenme sürecinde beyin aktiftir. Ancak alışkanlık haline geldiğinde bu davranışlar refleks gibi otomatikleşir.

Reflekslerin Önemi

Refleksler, hem yaşamsal faaliyetlerimizi sürdürmemizi sağlar hem de çevresel tehlikelere karşı hızlı ve etkili tepkiler vermemizi mümkün kılar. Bilinçli bir düşünmeye gerek kalmadan verilen bu hızlı tepkiler, vücudu korur ve zaman kazandırır. Reflekslerin olmaması ya da bozulması, sinir sistemi hastalıklarının göstergesi olabilir.

Bitkisel hayattaki ya da ağır sinir sistemi hasarı olan bireylerde reflekslerin azalması ya da kaybolması, bu sistemlerin ne kadar hayati olduğunu ortaya koyar.

 

Sonuç

Refleksler, hem doğuştan gelen hem de sonradan kazanılan tepkilerle hayatımızın her anında devrededir. Göz kırpmaktan araba sürmeye kadar birçok davranışımız reflekslerin bir sonucudur. Bu tepkiler sayesinde çevremize uyum sağlar, kendimizi korur ve yaşamımızı kolaylaştırırız.